(bir şeyden) kaynaklanmak - Turkish English Dictionary

(bir şeyden) kaynaklanmak

Meanings of "(bir şeyden) kaynaklanmak" in English Turkish Dictionary : 8 result(s)

Turkish English
Phrasals
(bir şeyden) kaynaklanmak arise out of (something) v.
Criticism arising out of these problems should therefore be directed mainly at the Member States.
Bu nedenle bu sorunlardan kaynaklanan eleştiriler esas olarak Üye Devletlere yöneltilmelidir.

More Sentences
(bir şeyden) kaynaklanmak come from (something) v.
We often say that there is no discrimination worse than that which comes from happening to be a woman.
Sık sık kadın olmaktan kaynaklanan ayrımcılıktan daha kötü bir ayrımcılık olmadığını söyleriz.

More Sentences
(bir şeyden) kaynaklanmak rise out of (something) v.
(bir şeyden) kaynaklanmak base off (of) (something else) v.
(bir şeyden) kaynaklanmak flow from (something) v.
(bir şeyden) kaynaklanmak result from (something) v.
(bir şeyden) kaynaklanmak stem from (something) v.
Idioms
(bir şeyden) kaynaklanmak be rooted in (something) v.

Meanings of "(bir şeyden) kaynaklanmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 11 result(s)

Turkish English
Phrasals
(birinden/bir şeyden) kaynaklanmak emanate from (someone or something) v.
But, you see, every irregularity in the area as a whole emanates from Kosovo.
Ama görüyorsunuz, bölgedeki tüm düzensizlikler Kosova'dan kaynaklanıyor.

More Sentences
(bir yerden/bir şeyden) kaynaklanmak originate in (some place or something) v.
There are manifest problems originating in the Commission's system and in the way it works.
Komisyon'un sisteminden ve çalışma şeklinden kaynaklanan açık sorunlar vardır.

More Sentences
(birinden/bir şeyden/bir yerden) kaynaklanmak spring from (someone, something, or some place) v.
This is useful as a framework directive but I would not like to see lots of further directives springing from it.
Bu bir çerçeve yönerge olarak yararlıdır ancak bundan kaynaklanan çok sayıda başka yönerge görmek istemem.

More Sentences
bir şeyden kaynaklanmak spring from something v.
bir şeyden kaynaklanmak proceed from v.
(birinden/bir şeyden) kaynaklanmak rest in (someone or something) v.
bir şeyden kaynaklanmak rest in something v.
bir şeyden kaynaklanmak arise from something v.
bir şeyden kaynaklanmak arise out of something v.
bakış açısı/yaklaşımı (birinden/bir şeyden) kaynaklanmak come from (someone or something) v.
(bir yerden/bir şeyden) kaynaklanmak originate from (some place or something) v.